24 Ocak 2012 Salı

PARANIN ROCKSTARI!

[Nisan 2011 - Esquire Yazımdan..]

Bu ay size para yönetiminin rockstarı’ndan bahsedeceğim. Hayır, havalı bir bankacıyı ya da efsaneleşmiş bir portföy yöneticisini anlatmayacağım sizlere. Gerçek bir rock yıldızının inişli çıkışlı hayat hikayesini ve hayatının ekonomiyle keşismesinin ilginç hikayesini anlatacağım. Bahsettiğimiz kişi dünya üzerinde yüz milyonun üstünde albümü satılmış,Q Dergisi tarafından hayattayken izlenmesi gereken 50 müzik grubu arasında sayılan, 90’ların tartışmasız en büyük rock grubu Guns ‘n Roses grubunun bas gitaristi Duff McKagan!

Bu ay ayrı bir mutluluğum var. Çünkü hayatımın önemli bir yarısı olan rock müzikle hayatımın diğer önemli yarısı olan ekonomiyi bir arada anlatabilecek olmanın tarifsiz mutluluğunu yaşıyorum! Bunu yaparken pek sevdiğim bir müzisyenden bahsetme şansını yakalayacağım. Ama eski bir müzisyen olmanın coşkusunu da dizginlemeye çalışarak “Ekonomistsin, ekonomist kal!” düsturuna sadık kalmaya çalışacağım. 


Hikayemiz aslında 1985 senesinde sonradan dünyanın en önemli rock gruplarından birisi olacak olan Guns ‘N Roses ‘ın kurulmasıyla başlıyor. Ama hikayesini anlatacağım Duff McKagan için dönüm noktası 1994 yılında pankreasının patlaması oluyor. Düzensiz hayat ve uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle vücudu yavaş yavaş iflas etmeye başlıyor müzisyenin. Sonrasında gelen iyileşme ve dinlenme sürecinde Mr.Brownstone’la yollarını ayıran McKagan’ın evde çok fazla zaman geçirme şansı oluyor ve bir gün dolaplardan birinde tıka basa bazı finansal raporlamalar buluyor. Merak edip karıştırdığında bunların o dönem “Dünyanın en çok kazanan rock grubu” olan GNR’ın finansalları olduğunu farkediyor. Kendi deyimiyle hiç bir şey anlamadığı belgelere bakarken şunu farkettiğini söylüyor: “30 yaşında bir milyonerdim ve paraya dair hiç bir fikrim yoktu!”      



Bunun üzerine içindeki asi rockçı ve akıllı işadamı minik bir toplantı yapıyor. Konuyla ilgili birşeyler yapılması gerektiğine karar veren McKagan en yakınındaki kolejden basit ekonomi dersleri almaya başlıyor. Bununla yetinmeyip 4 sene sonra Seattle’e taşınıyor ve başka ekonomi derslerine daha kaydoluyor, bunlarla başedip Seattle Universitesi’ne kabul ediliyor. Bu başarı hırsına hırs katıyor McKagan’ın, ekonomiyi anlamaya başladığını gördüğünde hangi dalda uzmanlaşmak istediğini de seçiyor: Hisse senetleri, yatırım uzmanlığı ve portföy yönetimi.

Bu dönemde efsane grup GNR dağılıyor, müzisyenler kendi yollarını çizmeye başlıyor. Duff birçok grup kurup yeniden turnelere çıkıyor ama ekonomiye olan ilgisi ve daha da önemlisi bilgisi enteresan bir şekilde diğer rock müzisyeni dostlarının dikkatini çekiyor. Bu arada diğer müzisyen dostları deyimiyle aynı zamanda dev Amerikan müzik endüstrisinin multi-milyoner aktörlerini kastetiğimizi unutmayalım. Bu konudaki ünü iyice yayılan Duff amatör bir şekilde dostlarına tavsiyeler vermeye, paralarını yönlendirmeye başlıyor. Hatta Playboy dergisinde ekonomi üzerine “Duffonomics” köşesini yazmaya başlıyor. (Emekli bir rock müzisyenine ekonomi yazıları yazdıran tek dergi Esquire Türkiye değil yani! ;) )

Yoğun ilgi ve yardım talepleri Duff’a bunun profesyonel olarak yapılabilecek bir iş olduğu fikrini veriyor. “Takım elbiseli adamlarla rock yıldızları çok uzaklardı. İki taraf da birbirine hiç güvenmediği gibi birbirinden nefret ediyordu. Neden bu ikisi arasında bir köprü olmayayım dedim ve şirketimi kurdum” diyor Duff ve Meridian Rock isimli portföy yönetimi şirketini kuruyor. Tecrübeli bir İngiliz finans uzmanı ile birlikte kurdukları şirketin piyasadaki diğer binlercesinden farkı ne diye sorulduğunda Duff kendi tecrübeleriyle açıklıyor: “20’li yaşlarda müzik piyasasında başarıyı yakalayınca paranın her zaman gelmeye devam edeceğini zannediyorsunuz. Konserinize gelen ve albümünüzü alan milyonlar, bir gün hepsi bir anda yok oluyorlar! Akıl sağlığını korumak için o güne hazırlıklı olmak gerekiyor! 20 yaşımda milyoner oldum, 60 yaşımda parasız olmak istemiyorum! Sadece bu.” diyor olanca cool’luğuyla.


Kendisine özellikle rockçıların neden böyle bir yönlendirmeye ihtiyacı olduğu sorulduğunda ise şöyle diyor McKagan: “Müzisyenlerde ama özellikle Rockçılarda inanılmaz bir ego vardır. Tüm o sihir, insana kendini o kadar büyük hissettirir ki herhangi bir konuda, herhangi birinden tavsiye almak istemezsin! Rockstar genellikle tüm o akıllı tavsiyelere kulaklarını kapatan kişidir!” Doğru söze ne denir!

Duff McKagan’ın hikayesi, erken sayılabilecek bir yaşta yaşam tarzını tamamıyla değiştirip yeryüzüne yumuşak iniş yapmaya karar veren bir milyonerin, bir rock ikonunun, bir yıldızın hikayesi. Hayatının geri kalanını en iyi anladığı iki işi birleştirerek sürdürmeye karar vermiş bir işadamının hikayesi. Aynı zamanda da herkesin faydalanabileceği, çok akıllı tespitlerle dolu bir hikaye. Örneğin “Rockstar tüm akıllı tavsiyelere kulaklarını kapatan kişidir!” Ben kendi adıma bu sözden bir çıkarım yaptım mesela. Bunca senedir gördüklerimi gözümün önünden geçiriyor ve diyorum ki; eğer bu tanım doğruysa bizim sadece sahnelerimiz değil, piyasalarımız da rockstardan geçilmiyor demek ki, ne dersiniz?      

28.000.000 = Dünyada “Tüm zamanların en çok satan albümü” olmuş Guns ‘n Roses - Appetite for Destruction albümünün satış rakamı.

2 yorum:

  1. Ben de rock starının zeki, çevik ve ahlaklısını severim. Gümüşsuyu Belediye Başkanı Atgotten

    YanıtlaSil
  2. Bundan uzun zaman önce (15 sene önce) rockçıların ortamında bir süre bulunmuştum, radikal solcu, parayı sevmeyen, zenginlerden nefret eden hatta yeni temiz pak tişört aldığında yıpratıp eskitmeye çalışan, zenginliğe dair herşeyden nefret eden tiplerdi. Duff McKagan gibi birisinin çıkıp ekonomi uzmanı olmasını "ruhunu satmak, rock ruhuna ihanet etmek" diye algılarlar. Şimdi devir ve düşünceler değişmiş, nereden nereye.

    YanıtlaSil