Geçtiğimiz günlerde tüm dünyada ekonomi gündeminin en önemli
konularından birisi dünyanın en büyük şirketlerinden ve en popüler
markalarından biri olan Facebook’ un halka arz edilmiş olmasıydı. Dünya üzerinde
900 milyon kişinin üye olduğu dev bir grup, sevilen tanımla pek çok devletten
daha büyük bir devlet. Geçen ay içerisinde borsaya açıldı Facebook. Tahmin
edilebileceği gibi borsalarla ilgili olsun olmasın, tüm dünyanın gözü bu halka
arzın üzerindeydi. Sonuç mu? Piyasalar Facebook’u pek de “like” etmedi.
900,000,000 ademoğlu
yanılmış olamaz, Facebook güzel icat. Terlikli bir üniversite öğrencisinin
kızlarla sosyalleşmek gibi ulvi bir amaç için birkaç arkadaşıyla birlikte
kurduğu bir “site”, sekiz sene içinde 104 milyar dolarlık bir şirket, bir
pazarlama fenomeni, bir girişimcilik efsanesi halini aldı. Bu halka arzın da
gerçekleştirildiği ve Amerika Birleşik Devletleri’nin teknoloji borsası
şeklinde çok basitçe tanımlanabilecek olan Nasdaq ‘ın CEO’su Robert Greifeld,
Facebook halka arzını “İnsanlık tarihinin en büyük halka arzı” olarak
tanımlıyor.
Aslında hiçbir aşaması normal
gelişmedi Facebook halka arzının. Adeta Facebook’un kuruluş hikayesinin
anlatıldığı Social Network filminin ikincisine bol malzeme çıkarmayı kendine
amaç edinmiş, koskoca Amerikan Nasdaq borsasının yüzüne gözüne bulaştırdığı,
yatırımcıların mutsuz olduğu bir halka arz gerçekleşti. Önce her bir hisse için
belirlenen fiyat değiştirildi. Hisse başı 24-35 dolar aralığı belirlenmişken,
bu fiyat 34-38 dolar aralığına yükseltildi ve hisse 42 dolardan açıldı. Gelen
talep sadece hisse fiyatını değil, halka arz edilen hisse miktarını da artırdı.
Planlanan 337 milyon hisse adedi iken bu rakam 421 milyona çıktı. Hiçbir şeyin
planlandığı gibi gitmediği Facebook halka arzında en tatsız sürprizle tabii ki
yatırımcılar karşılaştı. Hisse birkaç seans içinde % 25 civarında değer
kaybetti.
Piyasa profesyonellerinin ve
analistlerin genel görüşü Facebook’un hisse fiyatı belirlenirken aşırı değerli
hesaplanmış olduğu yönünde, ki bu maalesef tüm dünya borsalarında, her halka
arzda rastlanabilen önemli bir soru işaretidir. Bireysel yatırımcının pek de
bilmesi mümkün olmayan bu hesaplar, havalı finans kurumlarının gözlük
dereceleri birbirleriyle yarışan analistlerinin aylar süren hummalı çalışmalar
sonucu belirledikleri fiyatlar küçük yatırımcı için, ileri finans eğitimi yoksa,
kapalı bir kutu gibidir. Sonuçta bir hisse fiyatı açıklanır, küçük yatırımcılar
pazarlama mı yoksa yatırım önerisi mi olduğundan asla emin olamadıkları uzman tavsiyeleri
sonucu hisse seçimi yaparlar. Bu hisse seçiminin doğru ya da yanlış olduğu
halka arzı takip eden günlerde fiyatın piyasada dengeye oturmasıyla ortaya
çıkar, yatırımcıyı güldürür ya da üzer. Nitekim değerli okurlar, Facebook bu
kez güldürmedi.
Şirketlerin borsalardaki
performansları, özellikle ilk açıldıklarında, en fazla yatırımcılardaki yatırım
iştahına bağlıdır. Bu iştahın oluşmasında pek çok etken rol alır, hissenin
hikayesi, şirketin durumu, piyasanın o anki koşulları gibi. Facebook halka arzında,
yatırımcının risk iştahını ziyadesiyle kaçıran bazı gelişmeler de olması değil. Örneğin Morgan
Stanley, halka arzdan kısa bir süre önce Facebook ‘un gelir projeksiyonları ile
ilgili şüpheleri bulunduğunu açıklamıştı. Morgan Stanley internet şirketleri
analisti Scott Devitt’e göre Facebook’un reklam gelirlerinde ciddi düşüşler
beklenmeli, çünkü sosyal ağların kullanımı hızla bilgisayarlardan mobil
cihazlara kayıyor ve mobil cihazlardaki reklam çözümleri kendi ifadelerine göre
henüz hazır değil. Sebep ne olursa olsun ortada bir gerçek var ki o da şirket
hisselerinin yüksek değerlenip yatırımcıyı zarara uğrattığı.
Halka arzın finansal yönleri bir
yana finans magazini diyebileceğimiz yönleri de var. Filmi izleyenlerin
yakından hatırlayacağı ortaklardan Eduardo Saverin ‘in durumu mesela. Saverin
Facebook’ un %4 hissesine sahip. Halka arz sonrası bu küçük(!) payından dolayı
ödemek durumunda kalacağı vergi 600 milyar dolardı. Saverin bu tutarı ödememek
için ilginç bir yola başvurdu, daha fazla vergi mükellefi olmamak için ABD
vatandaşlığından çıktı! Saverin’in hayatının son birkaç yılını geçirdiği
Singapur’da sermaye piyasaları ürünlerinden vergi alınmaması dolayısıyla
servetini buraya kaydıracağı söyleniyor.
Dikkat ederseniz, yazının
başından bu yana bu halka arz operasyonu için hiç “başarısız” demedim. Çünkü
her ticari ilişkinin kaybedenleri olduğu gibi karşı tarafta kazananları da
oluyor. Bu hikayenin kazananı hiç şüphe yok ki terlikli oğlan Mark Zuckenberg!
Sürekli olarak piyasa değeri hesaplanan, ancak nakde dönüşmeyen şirketinden hiç
azımsanamayacak miktarlarda nakit girişini nihayet kasasında gördü. Son derece
bilimsel hesaplamalara göre “yedi ceddine yetecek kadar parası” bulunan
Zuckenberg, gelmiş geçmiş en önemli girişimcilik hikayelerinden birinin baş
kahramanı olarak çoktan tarihe geçti. Halka arzın bir başka faydası da işin
magazine pek meraklı olan medyanın hiç eskimeyen “Mark Zuckenberg’in serveti”
haberlerini artık daha kolay ve verilere dayandırarak yapabilecek olmaları.
Başka bir deyişle Mark’ın parası züğürdün çenesini artık daha kolay yoracak!
0 yorum:
Yorum Gönder