George R.R. Martin ’in
ortalığı birbirine katan kitabı ve sonrasında çekilen, tüm dünyada büyük
fenomen olan dizisi Game Of Thrones yani Taht Oyunları şimdiden hem satış hem
izlenme rakamlarında rekor üstüne rekor kırıyor. Gerçekte var olmayan,
tamamıyla hayal ürünü olan bu fantazi dünyasının devler, ejderhalar gibi
açıklanması gerekmeyen pek çok ögesinin yanında bu dünyadan gerçekler ve
kuramlarla açıklanabilen kısımları da var; mesela ekonomisi.. (GQ - Aralık 2014)
Adı üstünde; Taht Savaşları. Bitmeyen bir taht mücadelesini
ve iktidar savaşını anlatıyor kitap serisi ve devamında gelen dizi. Kurgu bir
dünyada sürekli olarak muktedir olmaya çalışan aileler ve mücadeleleri aslında şu
an yaşadığımız dünyaya göndermelerle, özellikle politik olarak içinde
bulunduğumuz dönemle ciddi benzetmelerle anıldı hep. Gayet doğal olarak bu
kadar iktidar mücadelesi ve savaşın olduğu bir dünya her ne kadar kurgu olsa da
ekonomisi; üzerine araştırmalar ve tezler yazılabilecek kadar gerçek!
Bu araştırmalardan en takdire şayanı Auburn Üniversitesi’nden
Matt McCaffrey’e ait. McCaffrey Game of Thrones evrenindeki ülkeleri teker
teker inceleyerek ekonomik analizlerini yapıyor. Son derece ilginç sonuçlar var
tezinde. McCaffrey’e göre serinin yazarı George Martin bu hayal dünyasını çok
sıkı tarih çalışarak gerçek dünyaya, ciddi bir tarih altyapısına dayandırmış.
Bu nedenle de tüm olaylar son derece gerçek ve ayağı yere basan ekonomik
tezlerle açıklanabiliyor. Örneğin Game of Thrones dünyasındaki devletlerin üç
gelir kaynağı var: Borç (yani kredi almak), vergi gelirleri ve para basmak. Tüm
taht mücadelesi boyunca ailelerin (yani devletlerin) bu üç finansal seçeneği
konjonktürel olarak farklı farklı kullanmasını ve sonuçlarını izliyoruz.
Örneğin ilk yöntem; yani başka devletlerden alınan borç, şimdiki tabirle kredi.
Tüm ailelerin yani feodal devletlerin birer sloganı var. Lannister’larınki
“Lannisterlar her zaman borçlarını öder!” Borç bu kadar önemli, kredi alan ve
veren devlet arasındaki ilişki doğru yürümezse çoğunlukla kanlı savaşlarla ve
işgallerle sonuçlanıyor. O zamandan bu zamana değişen bir şey yok yani.
Borç meselesi öyle önemli ki, bu konu karşımıza merkez bankalarını hatta ilerleyen
zamanlarda Braavos Bankası’nı çıkartıyor ki bu da iddialara göre modern
dünyadaki IMF ve Dünya Bankası’nı temsil ediyor. İkinci finansal politika vergi
düzenlemeleri. Tüm eserde halkların vergilerden ne kadar mustarip olduğunu,
fakirlikle nasıl mücadele etmeye çalıştıklarını ve bunun nasıl taht kavgasına
dönüştüğünü görüyoruz zaten. Ayrıca dikkatli gözler özellikle zenginlere
uygulanan ayrı vergilerden defalarca bahsedildiğini görecektir ki bu da
günümüzün lüks tüketim vergisidir. G.O.T. dünyasındaki üçüncü ekonomik yöntem
para basmak. Enflasyona neden olduğu için ve iktidarları sürekli geçici olarak
kurtarıp halkı reel anlamda fakirleştirdiği için en az istenilen ama en çok
başvurulan yöntem. Yine değişen hiçbir şey yok!
Emtialara dayanan zenginliği ile günümüz ekonomisindeki
körfez ülkelerini ve belki de Rusya’yı Westeros temsil ediyor olabilir mi?
İhtiyacı olan herkesin son çare olarak istemeye istemeye gidip borç aldığı
fakat devamında borç veren olmanın lüksüyle ülkelerin politikasında belirleyici
olan Braavos Bankası tanıdık mı mesela? Cercei Lannister ‘ın artık borç
alamayız, kendi merkez bankamızı kuralım demesi ama Braavos Bankası’na yani
küresel sermayeye kafa tutan kimsenin iktidarda kalamaması? Tahtın hep bir adım
gerisinde olmasına rağmen esas yönetici olan Tywin Lannister’ın tahtın
finansörü olması? Onlarca örnek sayılabilir ama sonuç gayet net; bu sanal
dünyada bile güç mücadelesinin en büyük dayanağı her zaman ekonomi! Şu üç
günlük Game of Thrones aleminde iktidarı ejderhalar ya da devler almadığı,
insanlar işbaşında olduğu sürece de para her zaman esas mesele olacak gibi
görünüyor. Yani görüyoruz ki maalesef hayal dünyasında bile; tahtın olduğu her
yerde, mesele her zaman tamamen duygusal!
TAHTIN MALİYETİ
Game of Thrones’un bir bölümü ortalama 6 milyon dolara mal
oluyor. Dizinin sadece ilk sezonu Amerika’da 350,000 adet satarken internetten
yasal olmayan şekillerde 4.3 milyon kez indirilmiş! Üçüncü sezonun toplam
izleyici rakamı 14.2 milyonken dizi ağırlıklı çekim bölgesi olan İrlanda’ya da
ciddi bir turizm getirisi sağlamış. O kadar ki Kuzey İrlanda yatırım ajansı ve
Turizm ofisi diziye çekimleri aynı bölgede sürdürmeleri için 15.3 milyon
dolarlık destekte bulunmuş.
KIŞ GELİYOR!
Dizi
kendi ekonomisini de çoktan oluşturmuş durumda. DVD, lisanslı ürünler, kitaplar
derken yaşayan bir ekonomi oluşmuş durumda. Dizinin gösterildiği kanalın sahibi
olan Time Warner grubu 2014’ün ilk çeyreğinde 1.3 milyar dolar kar açıkladı.
Rakam bir önceki senenin aynı dönemine göre %9 yükseliş göstermiş. Bununla
birlikte tüm dünya yeni bölümleri izlemek için kışın gelmesini bekliyor.