Bu aralar dünya ekonomisinde en flaş konulardan biri, yepyeni bir para
birimi. Hiçbir ülkeye, hiçbir merkez bankasına ve hiç bir merkezi otoriteye
bağlı olmadan kendi kendine doğup büyüyen hatta şimdilerde abilerine kafa
tutmaya bile başlayan, mahallenin yeni çocuğu: Bitcoin!
(GQ Türkiye-Mart 2014) Ekonomiyle ilgili olun ya da
olmayın, eminim bir süredir kulağınıza gelmeye başlayan ve bilgi sahibi
olunması şart olan bir yeni durum var global ekonomide. Dünya daha ne kadar
küreselleşebilir diye düşünürken görüyoruz ki artık fiziksel sınırların da dışında
bir büyüme söz konusu. “Sanal” kelimesi bu gelişmeyi anlatmak için yeterli
değil, çünkü sanal değil son derece somut bir sonuç var karşımızda, yeni global
bir para birimi!
Aslında her şey 2008 krizi
sonrasında başladı. Hatırlarsınız, dünya ekonomisinin amiral gemisi Amerikan
ekonomisinin darbe üstüne darbe alması ve doların tahtının iyiden iyiye
sallanması üzerine “Acaba yeni küresel para birimi ne olacak?” tartışmaları
gecikmeden başlamıştı. Tahtın adayı çoktu; krizde kötü sınav vermiş olsa da
Euro, yeni yıldızlardan Yen adı geçenler arasındaydı. Ama hiç kimse henüz
ortalarda olmayan, hem de birçokları tarafından –çok yanlış bir şekilde-
“sanal” olarak ifade edilen bir para biriminin sıfırdan bu noktalara
gelebileceğine ihtimal vermiyordu elbette. Kimsenin şans vermediği, gerilerden
gelen sürpriz at Bitcoin’di ve ayağının tozuyla mahallenin ağır abilerini
zorlamaya başlamıştı bile.
Bitcoin ‘i yeni ve cazip bir para
birimi haline getiren bazı özellikleri var. İlk olarak hiçbir ülkeye ve
otoriteye bağlı değil, yani gelecekte belli bir bölgeden çok yoğun bir talep ve
sahiplenme olmazsa bir herhangi bir ülke
ya da bölge krizinden etkilenmesi pek kolay değil. Yapılan işlemlerde kimlik
açıklamak zorunda değilsiniz, ki bu özelliği esasen mevcut ekonomik sistemler
tarafından en kuşkuyla yaklaşılan özelliği, zira bir takım kanun dışı
işlemlerin de geçmeye başladığı iddialar arasında.
Aslında dijital ortamda üretilip reel
dünyada değere dönen ilk oluşum Bitcoin değil. Angry Bird’leri borçluların
üstüne salamamış ya da Farmville’de ürettiğimiz salatalıkları gerçek dünyada
satamamış olsak da bazı FRP (Fantasy Role Playing) oyunlarında oluşturulmuş
oyun karakterleri yüzbinlerce dolar karşılığında alınıp satılıyordu. Hatta
hayatını kaybeden ve oyun camiasında çok ünlü bir gencin oyun karakterinin
ailesine miras olarak geçip geçmeyeceği bile uzun zaman tartışılmıştı. Yani bu
aleme, hatta bu piyasaya “sanal” demek büyük haksızlık olur. Bunlara alternatif
dünyanın üretip gerçek dünyaya ihraç ettiği, ekonomik değeri olan ürünler.
Bitcoin 2008 krizi sonrası ortaya
çıkmış olsa da, ilk gerçek Bitcoin transferi 2010'da Florida'lı bir programcı
olan Laszlo Hanyecz ‘in karnının acıkmasıyla gerçekleşti. Hanyecz, 10,000
Bitcoin harcayarak midesi için küçük ama
insanlık için büyük iki pizza siparişi verdi! Devamındaki süreçte toplam 21
milyon adet BTC ‘in tedavüle girmesi planı açıklandı, şu an 10 milyona yakın
BTC dolaşımda. Başlangıçta çok kısıtlı alışveriş ve harcama imkanı olsa da,
gelinen noktada Bitcoin ile işlem yapmak milyonlarca marka ve mağazanın olduğu
internet pazarında kısa yoldan reklam yapmak ve parlamak için bir yöntem olarak
bile kullanılıyor.
Beraberinde elbette pek çok
şüpheyi de doğuran Bitcoin sistemi biz son kullanıcıları internetten kolay
alışveriş, kolay ve masrafsız bir sistem olması gibi basit yöntemlerle
tavlamaya çalışıyor. Ancak işin uzmanları olan yazılımcılar için bu havuçlar
yeterli değil tabii ki. Sistem, onlara da “Sistemin güvenilirliği konusunda
şüpheniz varsa gelip kodlarımıza bakın” şeklinde bir imkan sağlıyor. Açık
kaynaklı kodlar işin teknik kısmında böyle bir güven tesis etmeye çalışsa da
birkaç kez kötüye kullanıldığı da oldu. Sistem birkaç defa kırıldı, bazı
dijital Robin Hood’lar tarafından etrafa paralar saçıldı, ancak sistem çok
hızlı bir şekilde açığı kapatıp dağıtılan paraları sistemden sildi. Devamında
özellikle Bill Gates gibi konunun ağır abilerinin sistemi öven konuşmaları ile
Bitcoin sistemi yeniden güç kazandı. Bu güç kazanımları sadece duygusal değil
tabii ki, BTC hisseleri herhangi bir ülke ekonomisiyle ilgilenmese de kendi
sistemiyle ilgili en ufak gelişmede ciddi hareketleniyor. 200-1200 dolar arası
sert hareketler yapan BTC, şu sıralar 600-800 bandında bir ortalamaya oturmuş
görünüyor. Her ne kadar gerçek dünyadaki ağabeyleri gibi ciddi analizlere konu
olsa ve piyasalarda heyecan uyandırsa da merkezi otoriteler hala ufak kardeşe
buzdolabı soğukluğunda. Çin’de ve Rusya’da sistem yasaklandı. Konuyla ilgilenen
okuyucular tahmin ediyorum bizim BDDK ’nın sayfasındaki “Cıs olursa karışmayız”
mealindeki babacan uyarıyı da görmüşlerdir.
Ona göre yani..
Tüm dünyada mevcut düzenlerin
sorgulandığı, sınırların tartışıldığı bir ortamda alternatif çözümlere ihtiyaç
duyulması ve bu alternatiflerin de her ne kadar henüz biraz marjinal kalsa da
yeni neslin yeni ekonomisinden gelmesine şaşmamak lazım. Ama kendisini “Web,
klasik yayıncılığa ne yaptıysa aynısını klasik para birimlerine yapacağız” gibi
bence sorarsanız yanlış bir söylemle lanse etmemiş olsa daha iyi olurdu diye
düşünüyorum. Ne de olsa; para için aynı şeyi düşünmesem de yayıncılıkta hala
kağıdın kokusu pek çoğumuz için vazgeçilmez. Bu durumda en iyisi eskiyle yeniyi
birleştirmek ve #kagidimadokunma demek mi
olacak ne dersiniz?